Çarşamba, Nisan 02, 2014

MacBook Air ön-incelemesi

Bir MacBook Air aldım. Benim satın aldığım cihaz i5 işlemcili MacBook Air 13” (2013) modeli. Mobil Yazılar’ı takip edenler “Ey yazar, hep küçük modellerin peşinden koşuyorsun, MacBook’unu niye büyük aldın?” diyor olabilir. Doğrusu sürekli yanımda taşımayı düşünmüyorum bu cihazı, bundan dolayı da ekranı biraz büyük olsun istedim. Aslında aklım 11” modelde kalmadı değil. Benim aldığım modelin fiyatı 2600 TL civarındaydı.



Biliyorsunuz, incelemelerde benchmark’lar falan yapmayı sevmiyorum. O tip incelemeleri başkaları yapıyor zaten. Ben cihazların günlük hayatta ne kadar kullanışlı olduğuyla daha çok ilgileniyorum. Aslında bu açıdan bakınca MacBook Air’i tek kelime ile özetlemek mümkün: Lüks! Ama öyle “Satılık lüks daire” ya da “Lüks tuvalet fırçası”ndaki lükslerden değil bu. Lüks derken, “En iyi özellikli bilgisayar” ya da “En yüksek perfomanslı bilgisayar” falan da demiyorum. MacBook Air’in derdi onlar değil zaten. MacBook Air lüks, çünkü ince, hafif, SSD diski, aydınlatmalı klavyesi, müthiş bir touchpad’i var, ekranı harika görünüyor, sesi iyi çıkıyor, pil ömrü muazzam ve fan sesi sıfır! Başka cihazlarda bunların hepsini bir arada buluyorsanız, bir MacBook Air’den daha az para vermiyorsunuz.

Sondan başlayalım: MacBook Air, normal kullanımda fan sesi çıkarmayan bir bilgisayar. Az demiyorum: Sıfır diyorum. Bu, fan sesinden nefret eden benim gibi biri için o kadar güzel bir özellik ki! Tabletlerin fan sesi olmamasından her zaman bir artı özellik olarak bahsediyorum. Bu bilgisayarda o iğrenç sesten uzakta çalışma konforunu yaşayabilirsiniz.

Pil ömrü muazzam. 10 saat civarında pil ömrü var bu size şarj aletinin yerini unutma özgürlüğünü veriyor.



Genelde küçük ve hafif dizüstü bilgisyarların sesi az çıkar, şikayet konusu olur. Gerçi büyük ve hantal bilgisayarlarda da oluyor bu durum. Ama MacBook Air’de ses yüksek ve iyi çıkıyor.

MacBook Air’in ekranı retina olmadığı için eleştiriliyor ama, henüz retina ekranlı bir cihazı uzun süre kullanmadığımdam olsa gerek, hiç mi hiç aramıyorum. Ekran parlaklığı yüksek ve görüş açıları iyi.

Touchpad, herhalde bir MacBook’un en çok dikkat çeken parçasıdır. O kocaman touchpad’e gerek var mı? Hem de nasıl. Kullandığım en rahat touchpad MacBook Air’de. Ayrıca, daha önceden de yazdığım gibi, işinizi kolaylaştıracak pek çok özelliğe sahip.

Aydınlatmalı klavye başka cihazlarda da bulunuyor, MacBook’a has değil, ancak onsuz bir MacBook “lüks” olmazdı herhalde. Parlaklık seviyesini de isteğinize göre ayarlayabiliyorsunuz.

MacBook Air’in 128 GB SSD diski var. Sıradan hard diskler yerine SSD’ye sahip olması, hem hızlı, hem de sessiz olmasına katkı sağlıyor. Bugünün terabyte dünyasında az bir miktar olduğuna katılıyorum, ama yetersiz de değil.

MacBook Air’den daha ince ve hafif notebook’lar var elbette, ama MacBook Air asla adi veya kırılacakmış gibi durmuyor.

Ayrıca MacOS X Mavericks işletim sistemi Windows’tan farklı olsa da, oldukça eğlenceli ve hız kazandırıcı özellikler barındırıyor. MacOS’e alışmak hem zor, hem de değil. Zor, çünkü klavye kısayollarını bile yeniden öğrenmeniz gerekiyor. CTRL+Z yok mesela, CMD+Z var. Ya da Safari internet tarayıcısında F5 tuşuna basarak sayfayı yenileyemiyorsunuz, onun yerine CMD+R tuşlarına basmanız lazım. En enteresanları ise DELETE tuşu ile ENTER tuşu. DELETE diye bir tuş yok zaten, BACKSPACE var. FN+BACKSPACE tuşlarına bastığınızda “delete” yapıyorsunuz. ENTER tuşunun ilginçliği ise şu: Seçili dosyayı ENTER ile açamıyorsunuz. ENTER’a bastığınızda seçili dosyanın adı değişiyor. Bana mantıksız geliyor ama uzun süredir Apple kullananlar “Gayet normal, senin Windows yanlış çalışıyor” diyorlar. Neyse, bunlar ayrı bir yazının konusu. Hem zor, hem de değil demiştim ya, işi çoğunlukla internette olanlar için zor değil, çünkü internet siteleri her platformda aynı.

Sonuç olarak MacBook kullanması çok keyifli bir dizüstü bilgisayar. Elbette yukarıda bahsettiğim gibi alışması zaman alan farklılıklar var. UltraBook almayı düşünenlere bir de MacBook’a bakmalarını tavsiye ederim.

Ancak şahsen Windows’tan yakın zamanda vazgeçemeyeceğimi belirtmek zorundayım. MacBook Air iyi bir “ikinci bilgisayar” ya da “keyif bilgisayarı” diyelim.

MacBook Air ile ilgili paylaştığım, kimisi de bu incelemenin devamı niteliğinde olan yazılarımı okumak için şu linke tıklayabilirsiniz: http://mobilyazilar.blogspot.com.tr/search/label/MacBook

Mobil Yazılar, 2014. Bu yazı sadece mobilyazilar.com ve mobilyazilar.blogspot.com adreslerinde yayınlanmak üzere yazılmıştır. Böyle bir not yazmak zorunda kaldığım için okurlarımdan özür diliyorum, ancak siz rahat okuyun diye full feed özelliğini açtığımdan beri içerik hırsızları Mobil Yazılar'ın içeriğini yeniden kopyalamaya başladı.

Hiç yorum yok:

İlginizi çekebilir: